Michelin yıldızlı şef Dave De Belder’in mutfaktaki hikayesi

Yemeğe olan tutkusu daha çok küçük yaşlarda başlayan Michelin yıldızlı şef Dave De Belder’in mutfaktaki hikayesi köklerine dayanıyor

GASTRO TURKEY

Flaman bir anne ve Endonezya kökenli, kendisi gibi şef olan bir babanın çocuğu olan Dave De Belder Belçika doğumlu… Oldukça farklı köklerden gelmenin zenginliği ile kariyerinde çok köklü, çok kültürlü lezzetlere imza atan Dave De Belder’in profesyonel hayatı Hollanda’da yer alan De Librije restorandaki Michelin yıldızlı şef Jonnie Boer ile başladı. 

Jonnie Boer ile birebir çalışarak mutfaktaki hünerlerini daha da geliştiren Dave De Belder daha sonra İspanya’ya giderek elBulli restoranın ünlü şefleri Ferran ve Albert Adria ile çalıştı. El Celler de Can Roca’da da ünlü şef Joan Roca ile mutfağa giren Dave De Belder tüm bu deneyimlerle yeteneklerini en üst seviyeye taşıyarak Belçika’da kendi restoranını açtı; De Godevaart… Daha ilk gecesinde büyük sükse yaşayan Dave De Belder’in ilk restoranı De Godevaart, dünyanın en iyi restoranlarını ve şeflerini belirleyen Gault & Millau ve WBP Stars listesine girdi. 5 yıl sonra 2. restoranı Cara&Co’yu Avusturalya’da açtı. Bu restoranı da Gault &Millau tarafından “Yılın Restoranı” seçildi. 

Daha 18 yaşında başladığı başarılı kariyer yolculuğunda birçok önemli işe imza atan Dave De Belder, 2015 yılında radikal bir karar alarak hayatına bambaşka bir yön veren ivmeyi yaşadı ve kendini İbiza’da buldu. Çok kültürlü kökleri başta olmak üzere doğa, müzik, insanlar, güneş, sevgi, deniz, ışık, total anlamda hayatın ve var oluşun ta kendisinden ilham alan Dave De Belder, tüm aradıklarını bulduğu İbiza’da hem adada yaşayanları, hem de ziyarete gelenleri kusursuz bir şekilde mutlu eden yemekler yaratmaya başladı. Yerel balıklardan yabani otlara, adanın sunduğu tüm güzellikleri ve nimetleri harika reçetelere ve iştah kabartan, adeta her biri “art piece” yani sanat eseri gibi yorumlanan sunumlara dönüştüren Dave De Belder, Michelin yıldızlı kariyerini “Bu daha başlangıç; geleceğin neler getireceği konusunda heyecanlıyım” şeklinde yorumluyor. 

Yemek yapmak benim için kendimi ifade ediş şeklim, yemek yapmayı daha çocukken restoranında bir şeyler pişirdiğim ve büyük bir tutkuyla iş yapış şeklini izlediğim benim gibi şef olan babam sayesinde öğrendim, lezzet sırrım işime olan tutkum; sözleri ile tanınan Michelin yıldızlı şef Dave De Belder, tüm dünyayı gezdiğini, her yerden farklı gözlemler ile ilham aldığını, edindiği tecrübelerini de reçetelerine yansıtarak aslında o anı ve o zamanı ölümsüzleştirdiğini söylerken, RMA Holding’in danışman şefi olarak Bennu için geldiği İstanbul’a olan hayranlığını da şu sözlerle özetliyor; “İnanılmaz tanıdık ve güvende hissettiren bir enerjisi var. Bitmeyen enerjisi, bu dinamizmle kusursuz bir şekilde bütünleşen tarihi ve kültürel zenginliği, mutfakta bana ilham veriyor.” Flame Cuisine anlayışının Türkiye’deki öncüsü olarak deniz kabuklularından kırmızı ete, oldukça incelikli tatlar ve rafine anlar yaşatan Bennu’ya imzasını taşıyan çok özel reçeteler ile RMA Holding’in danışman şefi olarak gelen Dave De Belder, Bennu için yarattığı seçkin tadım menüsünü tadanlara sadece kusursuz lezzet deneyimleri yaşatmakla kalmıyor, beklenmedik keşifler, adeta dünyayı damaklarda hissettiren tatlar, sürprizli buluşmalar da sunuyor. 

Uyarı! Bu sitede yer alan tüm içerikler, "5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu" uyarınca tescil ve koruma altındadır. Kısmen dahi olsa; basılı şekilde ya da internet üzerinde, izinsiz çoğaltılıp kopyalanamaz, alıntı yapılıp kullanılamaz. Ancak habere aktif link verilerek kullanılabilir. Aksi taktirde ADA Hukuk Burosu yetkilidir.